Erzincan Ordu Caddesi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Vakfı yanında 2 bin 30 metrekare kapalı alanda kurulan 2 katlı Erzincan Müzesi 3 Mayıs’ta açıldı.
Urartu, Selçuklu, Osmanlı, Roma ve Bizans dönemlerine ait eserlerin sergilendiği müzede, Erzincan kültürünü yansıtan Kemaliye Evleri, kıyafetler ve kilimlerin bulunduğu eserler ile görseller de yer alıyor.
Toplam 387 eserin sergilendiği müzeyi, 6 ayda 16 bin 124 kişi ziyaret etti.
Müze Müdürü Mustafa Bayam, Erzincan Müzesi’nin kısa süre önce açılmasına rağmen yoğun ziyaretçi ağırladığını söyledi.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Erzincan’ın tarihi zenginliğinin yansıtıldığı müzede, iki sergi salonu bulunduğunu ifade eden Bayam, şunları kaydetti:
“Müze koleksiyonumuzda 2 bin 337 eser bulunmaktadır ancak biz bunların 387’sini sergiliyoruz. Koleksiyonumuzda bulunan eserler, ağırlıklı Urartu dönemine ait eserler. Bunun yanında Roma, Osmanlı ve Selçuklu dönemi gibi Anadolu coğrafyasına yerleşmiş medeniyetlere ait eserleri de burada görebiliyoruz. Eserlerin yanı sıra tematik uygulamalar dediğimiz Altıntepe Kalesi, Karas Köyü ve Kurgan Mezarı, Altıntepe Kalesi, oda mezarları ve 1939’da yıkılan Erzincan’ın kamu kurumu binalarına ait maketler de bulunuyor. Yine ayrıca bu dönemlere ait belgesellerle desteklediğimiz bilgi panolarıyla interaktif uygulamalarla ziyaretçilerimize hizmet veriyoruz.”
“ERZİNCAN TARİHİNE IŞIK TUTUYOR”
Bayam, müzenin yakın zamanda açıldığına işaret ederek, günden güne ziyaretçi sayısının arttığını dile getirdi.
Açıldığı tarihten günümüze kadar 16 bin 124 kişinin müzeyi ziyaret ettiğini anlatan Bayam, “İnşallah, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarla yapacağımız projelerle ziyaretçi sayısını daha da artırmayı planlıyoruz. Müzemiz, Erzincan tarihine ışık tutan ve görülmeye değer bir müze. Ziyaretçilerimizi, Erzincan tarihi hakkında bilgi sahibi olmaları için müzemize bekliyoruz” diye konuştu.
Ziyaretçilerden üniversite öğrencisi Ayferen Karagöz de müzenin çok etkileyici olduğunu belirterek, “Kitaplarda okuduğumuz tarihi yerinde görmek çok bilgilendirici oldu. Selçuklu dönemine ait seramikleri ve halıları gördüm. Yine özellikle 1939’da deprem nedeniyle yıkılan Erzincan için deprem köşesi oluşturulmuş. Ben daha önce hiçbir müzede böylesine bir köşe görmemiştim. Bu deprem köşesi de çok etkileyiciydi” dedi.
Misafirlerden Gökben Sağyan ise müzeyi çok beğendiğini ve eski takı aksesuarlarının ilgisini çektiğini aktardı.
Bir yanıt yazın