Ülkemiz, sağlık turizminde dünyanın merkezinde konumlanırken, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türkiye’ye gelen sağlık turistlerinin sayısının geçen yıla göre yaklaşık yüzde 30 artışla 2023 sonunda 1,8 milyonu aşacağını öngördüğünü açıkladı.
Ayrıca, saç ekimi için ülkemizi ziyaret edenlerin sayısında da yıl sonuna kadar 2022’ye kıyasla yüzde 20 civarında artış beklediklerini duyurdu. Yurt içi ve dışından pek çok hastaya saç ekimi alanında hizmet veren Art of Med Clinic’in Kurucusu Sadberk Karaduman ise saç ekimi sektörünün dinamiklerini, ülkemizde en çok talep edilen saç ekimi tedavi yöntemlerini paylaştı.
Dünyada 56 milyon kişi saç dökülmesiyle mücadele ediyor
Dünya çapında 35 milyon erkek ve 21 milyon kadın, yoğun saç dökülmesiyle mücadele ediyor. 4 erkekten biri 21 yaşından önce saçsız olmaya başlarken, kadınların %50’si yaşamları boyunca saç dökülmesi yaşıyor ve 50 yaşına varmadan saçlarını kaybetmeye başlıyor. Kellik sorununun önüne geçmek isteyenler ise çözümü Art of Med Clinic gibi saç ekimi merkezlerinde buluyor. Globalde saç ekimi yapılan hastaların %87’sini erkekler, %13’ünü ise kadınlar oluşturuyor. Yurt dışındaki birçok hasta da saç ektirmek için ülkemizi tercih ediyor. Öyle ki konuya dair açıklanan istatistikler, dünyada saç ekiminde en yüksek maliyetlerin Kanada’da olduğunu gösterirken, en uygun bütçeyi ise Türkiye’nin sunduğunu ortaya koyuyor.
Peki ülkemizdeki saç ekimi klinikleri hastalarına başka hangi avantajları sunuyor? Gelin birlikte inceleyelim.
Türkiye’deki saç ekim kliniklerinden hastalarına kusursuz hizmet modeli
Türkiye’deki Art of Med Clinic gibi saç ekimi klinikleri, merkezlerini ziyaret eden hastalara uygun maliyetler sunmanın yanı sıra birçok konuda rehberlik ediyor. Profesyonel hekimlerin görev yaptığı klinikler, kusursuz müşteri deneyimi yaratmayı misyon olarak benimsiyor ve bu doğrultuda kişiye özel hizmet politikaları uyguluyor. Hastaların konaklama, ulaşım gibi aşamalarına da eşlik ediyor. Her hastaya özel asistan atıyor ve yaptıkları incelemelerin sonucunda herkese saç tipine özel tedavi planı oluşturuyor. Saç ekimi operasyonunun ardından gelen iyileşme sürecini de tedavi kapsamında sayıyor. 12 ay boyunca düzenli online görüşmeler yaparak hastaların tedavi sürecini başarıyla tamamlamasına eşlik ediyor. Türkiye’deki saç ekimi merkezleri tarafından uygulanan bu hizmetler, dünyanın dört bir yanından hastanın ülkemizi tercih etmesine kapı aralarken, bazı tedavi yöntemleri diğerlerine göre öne çıkıyor. Operasyonlar uyku halinde yapılırken, ağrılar minimum seviyeye indiriliyor.
Safir FUE saç ekimi tedavisi: Safir FUE (Follicular Unit Extraction) saç ekimi, tıpkı dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok uygulanan tedavi yöntemlerinden biri. Bu teknikte saç kökleri, ekimin yapılacağı bölgeye çelik uçlu kalem yerine safir cevheri uçlarla yerleştiriliyor. Bu da daha sağlıklı sonuca ulaşılmasını sağlıyor. Öte yandan bu uçların çok ince olması, saç köklerinin boyutuna ve açısına göre kanal açılmasına olanak tanıyor. Saç kökleri böylece ekildiği alana daha güçlü tutunabiliyor ve doğal bir görünüm elde ediliyor. Safir FUE’de tedavi süresi, diğer yöntemlere göre daha kısa.
DHI saç ekimi tedavisi: Doğrudan saç ekimi anlamına gelen DHI (Direct Hair Implantation) saç ekimi yönteminde, saç kökleri özel medikal kalemler aracılığıyla toplanıyor ve kanal açılmasına gerek duyulmadan önceden belirlenen bölgeye doğrudan yerleştiriliyor. Bu işlem diğer saç ekimi tedavilerinde birkaç aşamada gerçekleştirilirken, DHI yönteminde tek seferde tamamlanıyor. Ayrıca çok daha sık ekim yapılabiliyor. Bu da mevcut saçlar hasar görmeden doğal bir görünüm elde edilmesini mümkün kılıyor.
Tıraşsız saç ekimi tedavisi: Tıraşsız saç ekimi tedavisinde saç kökleri FUE ve DHI tekniğiyle toplanıyor. DHI ve Safir tekniğiyle pürüzsüz mikro kanalların açılmasıyla bu bölgelere tek tek ekiliyor. Bu yöntemde hastaların saçının tümü değil, yalnızca ensedeki donör bölge tıraş ediliyor. Böylece tedavi olan kişiler, günlük hayatlarına kesintisiz ve konforlu şekilde devam edebiliyor.
Kök hücre saç ekimi tedavisi: Bu saç ekimi tedavisinde daha dolgun bir saç görünümü elde etmek için vücut dokularındaki hücreler kullanılıyor. Son teknolojiyle uygulanan bu yöntemde hasta ağrı hissetmiyor. İyileşme süresi daha kısa olan tedavide, saç ekilen bölgelerde dikiş uygulanmaması da hastanın günlük yaşamına kolay bir şekilde devam etmesini sağlıyor. Doğal saç çizgileri korunarak restore edilebiliyor.
Bir yanıt yazın