ABD’nin son zamanlarda askeri olarak Orta Doğuda konuşlanmasını detaylarıyla birlikte değerlendiren Haber7 Güvenlik Analisti Dr. Eray Güçlüer, ABD’nin Türkiye’yi müttefik olarak görmediğini ve pozisyonumuzu ona göre seçmemizi belirtti. Türkiye’nin savunma sanayi bütçesininin ise, geçtiğimiz seneye nazaran iki buçuk kat arttırıldığını ifade etti.
“HİÇBİR ZAMAN DOST OLARAK GÖRMEDİLER”
Aslında bu hat Finlandiya’dan Girit’e Girit’ten Kızıldeniz’e, Umman’a kadar Olan bu hat dünyanın ayrışma hattı. Yani NATO diyoruz ama aslında bu ABD ve Batı’nın yığınaklanma hattı. Ne için? Üçüncü küresel kapışmada bu hat yığınaklanma hattı ya da ayrışma hattı olarak daha belirgin hale gelecek. NATO diyoruz ama aslında tam da NATO diyemeyiz. Çünkü Türkiye NATO üyesi ama bu hattın doğusunda. Yani bir üçüncü küresel sistem kurulacağı zaman ABD ve Batı Türkiye’yi müttefiki olarak görmüyor. Projeksiyonumuzu buna göre yapmak zorundayız. Hiçbir zaman da gerçek anlamda batı ve ABD, Türkiye’yi dost olarak görmemişlerdir. Yani bazı entelektüel görünümlü batı hayranı sözde aydın ve yazarlara da buradan ithaf olsun. Hiçbir şey olmazsa şu haritaya baksınlar. E tabii ki kimseyle kavga edecek de değiliz. Ama hayat devinim içerisinde ve Dünya kaçınılmaz olarak üçüncü bir çatışmaya doğru sürükleniyor. Hani buradaki pozisyonumuz bizim gelecekteki pozisyonu şimdiden belirleyebilmek adına şu tabloyu bilmemiz lazım.
“TÜRKİYE GÜÇLENDİKÇE YUNANİSTAN’IN SESİ AZALIR”
Peki bizi ne yakından ilgilendiriyor? Bizi özellikle Ege’deki gelişmeler Doğu Akdeniz’deki gelişmeler Suriye ve Irak’taki gelişmeler yakınen ilgilendiriyor. Hemen kuzeyimizde de Ukrayna’daki gelişmeler. Yani ne kaldı? Üç taraftan zaten kriz alanlarıyla çevrilmiş vaziyetteyiz. Şimdi Dedeağaç’ta bin tanktan bahsediliyor. Bin tank bir kolordu demektir. Amerika Irak’ı iki kolorduyla işgal etti. Bunun yanında hemen güneydeki Girit’te uçak gemisi, iki havalimanı, iki deniz limanı bulunuyor.
Bunun arasındaki bölgede on sekiz tane Amerikan üssü bulunuyor. Zaten Yunanistan şu an işgal edilmiş vaziyette. Yunanistan’ın artık bir devlet aklıyla hareket ettiğini çok önceden beri söylemek mümkün değil. Yunanistan Türkiye zayıflarlarsa yükselir. Türkiye güçlenirse sesi azalır, barışa döner. Türkiye zayıflarsa savaş, çığırtkanlığı yapar. Türkiye güçlenirse zeytin dalı uzatır. Yunanistan gibi yani Türkiye arasındaki denklem budur. Bunun dışında Yunanistan’dan hiçbir şekilde hiçbir şey beklememek lazım. Bunun arkasındaki güçlerle Türkiye’nin mücadelesini şu yaşında okumak gerekir. Çünkü yani Gazze’ye odaklanmışken büyük resmi de gözden kaçırmamak lazım. Ve bu anlamda da Türkiye’nin Ege’de olsun, Doğu Akdeniz’de olsun, Suriye ve Irak’taki gelişmeleri takip ediyoruz zaten. Ama buna karşı yapılması gerekenleri de bir kere daha anlatmakta fayda var. Yani şu an zaten Doğu Akdeniz’de büyük bir askeri güç var. Kızıldeniz’de aynı şekilde bıçak gemileri, nükleer denizaltı olmak üzere Umman’a kadar zaten üçüncü uçak gemisi de hemen Umman Körfezi’nde bulunuyor. Dolayısıyla üç tane gemi var. Yani bunun altı tanesi Amerika’da bulunuyor. Toplam on iki gemi var. Geriye kaldı üç gemi gemide Asya Pasifik’te yani Asya Pasifik kadar burada da bir güç yığılması olduğunu söyleyebiliriz.
“SAVUNMA BÜTÇEMİZ İKİ BUÇUK KAT ARTTIRILDI”
Bir kere Türkiye savunma sanayisini gücünü arttırmaya odaklanmalıdır. Yani biz artık şu anki potansiyelimizi üç beş kat arttırmak zorundayız. Bunun için çok önemli adımlar atılıyor. 2022 yılı bütçesine göre 2023 yılında Savunma bütçesi iki buçuk kart arttırılmış. Bu çok önemli, çok değerli. Ama burada tabii özellikle savunma sanayinde yer alan şirketlere büyük görev düşüyor. Yani artık biz milyon dolarlar beklemiyoruz ihracatlardan. Milyar dolarlar bekliyoruz. Onları da bir vizyon olarak bunu başarmalıdırlar. İkincisi jeopolitik olarak özellikle Suriye ve Irak’taki tedbirlerimiz zaten üst düzeyde. Bu anlamda diyecek bir şey yok. Ancak jeopolitik olarak baktığımızda Kuzey Kıbrıs’taki askeri varlığımız arttırılmalıdır. Bunun için bir Mağusa’da deniz üssü inşa ediliyor bu çok değerlidir. Dikkat edin o Karpaz’ın daha güneyinde yönümüz İsrail’e bakacak şekilde olması çok anlamlıdır ve burada kalıcı deniz üssü bunun arttırılması, hava üslerinin arttırılması, hatta belki kara unsurlarımızın gücünü arttırması burada ihtiyacı var. Aynı şekilde Azerbaycan’da askeri gücümüzün, askeri varlığımızın arttırılması ihtiyacı var. Zaten Suriye’deki ve Irak’taki gelişmeleri yakinen takip ediyor. Ordumuz orada. Bu koridorun güvenlik kuşağının oluşturulmasının belki hızlandırılması ihtiyacı olabilir. Ancak Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dışında paydaşlarımız var. Bakın Yemen bölgesinde Kızıldeniz’e hakim Somali’de. Yine Katar’da yani Basra Körfezi’ne Hakem Katar’da ki askeri varlıklarımızın arttırılması ihtiyacı var. Yine dün biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımız Cezayir’deydi. Evet. Cezayir’le ilişkilerimiz gayet iyi. Libya ve Cezayir’de. Ama Libya’da özellikle askeri gücümüzün, askeri varlığımızın arttırılması var. Fas’la bizim yine askeri ve ekonomik, siyasi işbirliğimizin geliştirilmesi ihtiyacı var. Yani şu an için belki şu söylenebilir. Yani hocam neden bu kadar geniş bir coğrafyada biz şu an düşünmüyoruz. Bu kadar büyük bir yığınaklanma hattı bir günlük, bir yıllık için değil. Belki çok daha uzun süreler. E biz de uzun süreli düşünüyoruz. Dolayısıyla Cebelitarık, Kızıldeniz, Bafra Körfezi, Kafkaslar ve Akdeniz. Buradaki stratejik varlığımızı güçlendirebilmek için jeopolitik varlığımızı güçlendirebilmek için buradaki askeri ve diğer milli güç unsurlarımızı şimdiden daha güçlü hale getirmemiz lazım diye ifade etmemiz mümkün.
Kaynak : Haber7
Kaynak Url : https://www.haber7.com/dunya/haber/3370137-abd-turkiyeyi-muttefik-olarak-gormuyor
Bir yanıt yazın