Çin’de Arjantin döviz takası adımı

Arjantin’de yayın yapan Infobae internet sitesinin haberine göre, Pekin yönetimi, Çin ile Arjantin arasında 2009’da imzalanan ve her yıl 6,5 milyar dolar tutarında yuan-peso takasına olanak sağlayan anlaşmanın yenilenmesini erteledi.

Çin’in Buenos Aires Büyükelçiliği, konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçınırken Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, Pekin’de düzenlenen günlük basın toplantısında “Arjantin ile eşitlik ve karşılıklı fayda temelinde işbirliğine bağlı olduklarını” söyledi.

Anlaşma, dolar rezervi açığı nedeniyle uluslararası borçlanmada bu türden takaslara ihtiyaç duyan Arjantin açısından kritik önem taşıyor.

Arjantin’in önceki Ekonomi Bakanı Sergio Massa, ekimde Pekin’i ziyaretinde Çinli muhataplarından anlaşmanın yenilenmesini talep etmişti. Massa, Milei’ye karşı yarıştığı devlet başkanlığı seçimlerini kaybetmişti.

Yeni seçilen Devlet Başkanı Milei’nin de 10 Aralık’ta göreve başlamasının ardından Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yaptığı görüşmede iki ülke arasındaki anlaşmaların sürdürülmesini istediğini ifade etmişti.

Arjantin Dışişleri Bakanı Diana Mondino, “Şi’nin özel temsilcisi” sıfatıyla Milei’nin yemin törenine katılan Çin Ulusal Halk Kongresi Merkez Komitesi Başkan Yardımcısı Vu Veyhua ile yaptığı görüşmede Döviz takas anlaşmasının yenilenmesi çağrısında bulunmuştu.

Arjantin’in ikinci el F-16’ları satın alma planının ardından geldi

Çin’in döviz takas anlaşmasını askıya aldığı iddiası, Arjantin’in Danimarka’dan ABD yapımı ikinci el F-16 savaş uçakları satın alma planlarının ardından geldi.

Satış henüz doğrulanmasa da Arjantin Savunma Bakanı Xavier Julian Isaac’ın Milei’nin bu konudaki niyetini hava kuvvetlerine ilettiği bildiriliyor.

Arjantin’de önceki hükümet, Çin’den JF-17 savaş uçaklarını satın almak üzere görüşmeler yürütüyordu. Pekin’in yeni hükümeti F-16 tercihinden caydırmak için takas anlaşmasını koz olarak kullanabileceği öngörülüyor.

Arjantin Devlet Başkanı Milei, seçim kampanyasında “Çin dahil komünist ülkelerle ilişkileri keseceğini” dile getirmiş, Çin yönetimini kendi istediklerini yapmayanları öldüren “suikastçılara” benzetmişti.