En hareketli omurga bölümünü oluşturan boyun bölgesinden geçen atar damarlar önemli vücut yapılarını barındırır ve baş için adeta bir destek görevini üstlenir. Ancak bu hareket kabiliyetinin genişliği aynı zamanda darbelere ve zedelenmelere daha hassas olmasına sebeptir. Bu yüzden, ağrı nedenleri açısından omurga içinde belden sonra ikinci sıradadır. Peki, boyun fıtığı belirtileri nelerdir, boyun fıtığı ağrısı nereye vurur?
BOYUN FITIĞI BELİRTİLERİ
Toplumda oldukça sık görülen ağrı çeşitlerinden biri olan boyun ağrısının en büyük nedenlerinden biri boyun fıtığıdır. Boyun fıtığı, sıklıkla 5. ve 6 omurlar arasında, ikinci sıklıkta ise 6. ve 7. omur arasında görülmektedir. Bunun nedeni ise bu omurların çok hareketli olması ve strese çok fazla maruz kalmalarından kaynaklanır.
-Boyun, sırt, kol ve omuzlarda ağrı
-Kollarda uyuşma ve his kusuru
-Kollarda karıncalanma
-Kollarda güç kaybı
-Reflekslerde azalma
-Kollarda incelme
Müdahale edilmeyip fark edilmemiş ve ilerlemiş durumlarda ise hastanın fıtıktan etkilenen bölgelerinde tamamen bir his kaybı ve felç gelişimi olabileceği için dikkatli olunmalıdır.
BOYUN FITIĞINA NE İYİ GELİR?
Öncelikle semptomların şiddetinin ve bu semptomlara kas gücü ve refleks kayıplarının eşlik edip etmediği, MR ve diğer tetkiklerle saptanan bulguların hastanın muayenesiyle uyumlu olup olmadığının incelenmesi gerekir.
Konservatif tedavi yöntemi, ilk seçilmesi gereken tedavi yöntemidir. Konservatif tedaviye başlanmadan önce mutlaka kırık, enfeksiyon, tümör gibi nedenler ayrılmalıdır. Esas olarak boyun fıtıklarında temel problem sinir üzerinde yüksek basınç oluşması ve buna bağlı olan sinirin sıkışmasıdır.
BOYUNLUK KULLANIMI
Akut ağrılı durumlarda 3-4 günlük boyunluk kullanımı konservatif tedavilerin başında gelir. Özellikle kısa süreli yolda ya da iş sırasında boyunluk kullanılması oldukça mühimdir. Boyunluğun uzun süreli kullanımı kaslarda zayıflama ve boyun hareketlerinin kısıtlanmasına yol açacağı için dikkat edilmelidir.
Boyun fıtığı sebebiyle boyunluk kullanılıyorsa boyunluğun ön tarafı dar, arka tarafı ise geniş olan kısımdan oluşmalıdır. Böylece boynun ön tarafa doğru eğilmesiyle omurilik üzerindeki baskı azalır ve hasta daha az ağrı hissederek konfor alanını oluşturur.
FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON TEDAVİSİ
Fizik tedavi özellikle akut boyun ağrılı hastalarda ağrının kontrolü amacıyla tercih edilebilir. Bunlar arasında TENS, Lazer, Ultrason, sıcak ve soğuk uygulamalar vardır.
Yüzeysel ısı modaliteleri birçok servikal hastalıkta kasları gevşetebilir ve ağrıyı azaltabilir. Diğer taraftan akut servikal radikülopatide derin ısıdan kaçınılmalıdır, çünkü bunlar sinir çevresindeki inflamasyonu daha da artırarak ağrının şiddetlenmesine ve sinir hasarına yol açabilir.
BOYUN FITIĞI EGZERSİZLERİ
Tüm kas iskelet hastalıklarında olduğu gibi boyun fıtığında da en önemli tedavi hareket ve egzersizlerdir. Her seansta her bir hareket 8-10 sn sürecek ve 5-10 kez tekrarlanacak şekilde günde 2-3 seans yapılır. Germe egzersizleri 6-10 sn sürmeli ve günde 1-4 kez tekrarlanmalıdır.
Tüm bu tedavilerden hastanın durumuna göre yararlanılarak hastanın yeniden yaşam kalitesine kavuşması amaçlanır. Cerrahi işlem yapılan boyun fıtığı hastalarıyla yapılmayan hastalar karşılaştırıldığında 2 sene içerisinde ağrı ve yaşam kalitesiyle ilgili sonuçlarda maalesef bir fark görülmemektedir.
Bunun yanında tedavi esnasında ve sonrasında hastanın boyun pozisyonunu koruması, ters hareketlerden kaçınması, boyun şeklini destekleyen yastık kullanması ve egzersizleri hayatının bir parçası haline getirmesi gerekmektedir.
Kaynak : Haber7
Kaynak Url : https://www.haber7.com/saglik/haber/3319982-boyun-fitigi-nasil-gecer-ne-iyi-gelir-ilerlemis-boyun-fitigi-belirtileri-nelerdir
Bir yanıt yazın