Mustafakemalpaşa ilçesinde böbrek rahatsızlığı şikayetiyle ilçe devlet hastanesine başvuran 3 çocuk babası Ekrem Şarlı’nın böbreklerinde taş olduğu belirlendi ve ameliyat kararı alındı.
İlçe devlet hastanesinde 28 Eylül’de laparoskopi yöntemiyle böbrek taşı ameliyatı olan ve ertesi gün taburcu edilen Şarlı, ağrıları devam edip idrarından kan gelince ailesi tarafından tekrar hastaneye götürüldü.
İlçe devlet hastanesine 2 Ekim’de tekrar yatışı yapılan Şarlı’nın kan değerlerinin düşük olduğu belirtildi. 3 Ekim’de durumunun ağırlaşmasıyla dahiliye doktoru tarafından acil olarak Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilen Şarlı, hastane ambulans sağlamayınca ağabeyi Ayhan Şarlı tarafından hastaneye götürüldü.
Ekrem Şarlı, tedaviye alındığı yoğun bakım servisinde 4 Ekim’de yaşamını yitirdi. Ailenin şikayetiyle soruşturma başlatılırken, Ekrem Şarlı’ya otopsi yapıldı.
“DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Ekrem Şarlı’nın doktorların ihmali ve ilgisizliği nedeniyle öldüğünü öne süren Ayhan Şarlı, böbreğindeki taşı aldırmaya karar veren kardeşine hekimler tarafından “Taşı kapalı operasyonla alacağız. Hiçbir problem yaşamayacaksın” dendiğini söyledi.
Kardeşinin bu güvenceyle ameliyat olmaya karar verdiğini belirten Ayhan Şarlı, şöyle konuştu:
“Kendisi, 28 Eylül günü ameliyatını oldu, 29 Eylül’de de sağlıklı raporu verilerek, eve taburcu edildi. Evde cumartesi-pazar, ufak tefek şikayetler başladı. Pazartesi günü şikayetleri arttı. Tekrar hastanenin acil servisine başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde, kan değerlerinin düşüklüğünden bahsedildi ama hasta yakını olarak, bize hiçbir şekilde, herhangi bir bilgi verilmedi. Servise yatışı yapıldı. Gece boyunca serumla tedavi yapıldı, kardeşimin şikayetleri artmaya başladı. Burada doktorların ihmali, ilgisizliği var. Sabah da yine doktor vizitesinde herhangi bir müdahale yapılmadı. Ziyarete gittiğimde, burada hastanın dış görünüşü itibarıyla kötü olduğunu anlayarak, hastanenin dahiliye doktoruna danıştım. Bana hastanın durumunun çok kritik olduğunu, acilen büyük bir hastaneye sevk edilmesi gerektiği söylendi. Hastane ambulans veremeyeceğini söyledi. Kendi imkanlarımla Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırdım. Fakat orada yapılan ilk tetkiklerde, kardeşime artık yapılacak bir şey kalmadığını, maalesef kötü sonuçlanabileceğini, bir ihtimalle trombosit yüklemesinde, tedaviye cevap verirse kardeşimin kurtulma ihtimali olduğunu, onun haricinde kötü sonuçlanabileceği söylendi. Dolayısıyla burada Mustafa Kemal Paşa Devlet Hastanesi’nde, enfeksiyon kaptığını, enfeksiyonlu hasta olduğunu, hasta yakınları olarak ne bana ne de eşine hiçbir şekilde bilgi verilmedi.”
“HER TÜRLÜ SORUŞTURMAYI AÇTIK”
Kendilerine daha erken bilgi verilseydi kardeşinin kurtarılabileceğini söyleyen Şarlı, “Kardeşim yoğun bakıma alındı. Sabah da kardeşimi kaybettiğimiz tebliğ edildi. Bu konuda, kardeşimin hastalığı süresince, tedavisi süresince, kimin ihmali, kimin ilgisizliği varsa, adli olarak, idari olarak her türlü soruşturmayı açtık. Davanın sonuna kadar takipçisi olacağız.” dedi.
Ekrem Şarlı’nın, 9, 7 ve 1 yaşındaki çocuklarıyla yalnız kaldığını söyleyen eşi Bilgen Şarlı (34) da “Eşimin ölümünden kim sorumluysa, biz davanın takipçisiyiz ve sonuna kadar da gideceğiz. Herkes cezasını çeksin.” dedi.
İDARİ SORUŞTURMA BAŞLATILACAK
Konuyla ilgili açıklama yapmayan hastane yöneticileri ise adli soruşturmanın tamamlanmasının ardından idari soruşturma başlatacaklarını belirtti.
Bir yanıt yazın