Michel, BM 78. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Bugün BM sistemi çıkmaza girmiş durumda ve düşmanca güçler tarafından engelleniyor. Çok taraflı işbirliğini yeniden rayına oturtmalıyız.” dedi.
“BM sisteminin onarılması” gerektiğini vurgulayan Michel, BM Güvenlik Konseyindeki veto hakkı, BM’de temsil edilebilirlik ve AB gibi bölgesel kuruluşların dahliyle ilgili üç konuda BM Şartı’nda reform çağrısı yaptı.
Michel, “Mevcut haliyle veto hakkı, istismara açıktır. BM Güvenlik Konseyini güçsüz kılıyor. Konseyin daimi üyelerinden biri, Şartımızı ve uluslararası hukuku açıkça ihlal edebilir. Kendisine yönelik yaptırımları veto etme hakkına sahip olması ise daha da şok edici.” diye konuştu.
BM Şartı’nın, Güvenlik Konseyi üyelerinden biri oylamaya konu olduğunda, oy kullanmaktan kaçınması gerektiğini öngördüğüne dikkati çeken Michel, “Güvenlik Konseyinin diğer üyelerini, bu maddeyi Rusya’yı kapsayabileceği zaman uygulamaya çağırıyorum.” ifadesini kullandı.
Michel, AB’nin, Fransa ve Meksika’nın “kitlesel zulüm” söz konusu olduğunda veto hakkını sınırlamayı amaçlayan girişimini desteklediğini vurguladı.
AB Konseyi Başkanı, “Çoğunluğun karar almasını ve veto hakkının ‘ılımlı ve esnek’ kullanımını birleştiren bir mekanizma kurmamız gerektiğine inanıyorum.” dedi.
TEMSİLİYET VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER
BM Güvenlik Konseyinin mevcut dünya düzenini yansıtmadığını belirten Michel, birçok bölgenin hiç temsil edilmediğine dikkati çekti. Michel, “Güvenlik Konseyinin temsiliyet eksikliği meşruiyetine zarar veriyor.” diye konuştu.
BM’nin meşruiyetini artıracak unsurlardan birinin, bölgesel örgütlere yer verilmesi olacağına işaret eden Michel, “Bunların dahil edilmesi, verimli bir döngü yaratacaktır. Bölgesel örgütlerin birbirleriyle daha fazla ve daha iyi işbirliği yapmasını teşvik ederek istikrarlarına katkıda bulunacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
AB Konseyi Başkanı Michel, yakın zamanda BM Genel Sekreteri’nin katılımıyla AB, Afrika Birliği, Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu (CELAC) ile Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) arasında zirve düzenleme girişiminde bulunacağını kaydetti.
Bir yanıt yazın