Erzurum’daki Ata Buz Müzesi’nde  buz içindeki bitkilerle küresel ısınma anlatılıyor

Erzurum’da Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansının desteğiyle Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde 3 yıl önce açılan Ata Buz Müzesi‘nde öğretim üyeleri, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri, farklı projelerle yaptıkları buzdan eserleri ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.

Kuruluşundan bu yana birçok sergiye ev sahipliği yapan müzede, şu an Doğu Anadolu Bölgesi’ne ait endemik bitkiler gelin teli, kırmızı yonca, katır tırnağı, süpürge otu, deve dikeni, unutmabeni, ölmez çiçeği ve civan perçemi, donmuş halleriyle sergileniyor.

Müzenin Koordinatör Yardımcısı, Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Yağmur, sergide ekolojik dengeyi vurgulamaya çalıştıklarını söyledi. Bu kapsamda iki sergi hazırladıklarını belirten Yağmur, “Ekolojik dengenin farkındalığını gösterme amacındayız. Sanat tarihinde iki yaklaşım çok önemli. Birincisi güzellik, ikincisi ise yüceliğin kavramı. Buradaki sergide oluşum yücelik kavramıydı.” dedi.

Yücelik kavramında “tabiat” olduğuna işaret eden Yağmur, “Ekolojik denge, özellikle buzulların erimesiyle ilgili farkındalığı oluşturmak amacıyla bu sergiyi gerçekleştirdik. Sanat, farklı okumalara, farklı yaklaşımlara her zaman açık bir alan. Ekolojik dengenin korunmasındaki sürecin bir başka yönü, aslında buzul hayatın ya da canlılığın kaynağının yeni baştan buluşmasını temsil etmesiydi.” diye konuştu.

Önder Yağmur, şu ifadeleri kullandı:

“Buzullar eridikçe ısı artıyor. Dünya tarihinde 6-7 kez buzul ve ısıl çağ yaşanmıştır. Her ısıl çağ canlıyı yok etmiş, buzul çağ ise o canlının yeniden üremesini sağlamıştır. Buz malzeme, canlılığı, tazeliği ve organizmayı koruyan bir malzemedir. Bu sergiyi oluştururken, buz ve ekolojik dengede canlılığın yeniden üretimiyle ilgili çevremize bu farkındalığı aşılamak istedik. Evlerimizde buzdolabı neden kullanırız? Malzemelerimizi canlı korusun diye. İşte yaşamın içinde de farklı noktalarda buzu kullanırız. Bu ne için? Canlılığı yeniden başlatmak için. Kışın mikroorganizma koruma altına alınır. Yazın ise onun yeniden çıkması sağlanır. Dolayısıyla buz malzeme, bu noktada bakış açımızı yönlendirdi. Ekolojik dengenin korunması ve yeniden üretime katkısı nedeniyle buz malzemeyi kendimize konu edindik.”

Yağmur, sergiyle, sonraki nesillere endemik yapının geleceğe taşınmasında buzun önemini göstermeye çalıştıklarını da kaydetti.

Heykel Bölümü doktora öğrencisi Yıldız Özer de 5 aylık sürecin ardından sergiyi hazır hale getirdiklerini söyledi. Bitkilerin toplanması ve dondurulmasının zaman aldığını dile getiren Özer, “İlkbaharla birlikte oluşan bitkileri dondurdum. Bu süreçte farklı bitkilerin ortaya çıktığını gördüm ve onları da zamanla dondurarak bu süreç gelişti. Aslında küresel ısınmaya yani insan faaliyetleri sonucu ekolojik dengenin bozulmasına bir gönderme oldu. Bu, küresel ısınmadan kaynaklı bitki çeşitliliğinin yok olmasına dikkati çekmek, geleceğe belge sunmak adına oluşturulan bir sergi.” dedi.

Özer, buzun tarih boyunca önemli keşiflerin yapılmasına katkı sunduğunu ifade ederek, “Küresel ısınmadan kaynaklı buzulların erimesi tüm canlılar için tehdit oluşturuyor. Bunu ortaya koymak amacıyla bu sergiyi oluşturduk.” diye konuştu.


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir