Ukrayna’ya askeri ve insani yardım malzemesi tedarik edecekleri vaadinde bulunarak Ukraynalı yetkili Volodymr Krakovetskyı’den para aldıkları iddia edilen 6 kişi hakkında 26’şar yıl 3’er ay hapis istemiyle dava açıldı.
B.A, H.A.H, K.A, M.D, M.Ö ve N.A. hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, şikayetçi Ukrayna İçişleri Bakanlığı İletişim Başkanı Volodymr Krakovetskyı’nın ifadesine yer verildi.
Türkiye ile savunma anlaşmaları yapmaya yetkili tek kişinin kendisi olduğunu belirten Krakovetskyı, Ukrayna ile Rusya arasında devam eden savaş nedeniyle, ihtiyaç duyulan savunma ve insani yardım malzemeleri listesinin yayımlandığını, sanıklardan M.Ö’nün, “İhtiyacınız olan silah ve insani malzemelerin tedarik edileceği” yönünde kendisine e-posta gönderdiğini ifade etti.
Daha sonra da sanıklardan K.A’nın, elçilik vasıtasıyla aynı vaatte bulunduğunu belirten Volodymr Krakovetskyı, daha sonra bu konuda sanıklarla telefonla görüştüğünü anlattı.
Bu sanıklarla daha sonra Ankara ve İstanbul’da çeşitli yerlerde buluştuğunu bildiren Krakovetskyı, sanıkların kendisine, “MİT ve çeşitli savunma sanayi birimlerinde çalıştıklarını, Ukrayna’nın ihtiyaç duyduğu miğfer, bot, çelik yelek gibi askeri malzemeleri temin edeceklerini” söylediklerini aktardı.
Tüm görüşmelerin ardından K.A’nın şirketinde bir hafta içinde 5 bin çelik yelek ve miğferin Polonya üzerinden Ukrayna’ya teslim edileceği şeklinde 5 milyon dolarlık bir anlaşma yaptıklarını anlatan Krakovetskyı, sanıkların, “anlaşmaların gizli tutulacağını, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, İçişleri Bakanlığı, üst düzey makamlar ve MİT’in anlaşmadan haberdar olduğunu” söylediğini kaydetti.
Müşteki Volodymr Krakovetskyı, bu nedenle güvendiği sanıkların verdiği hesap numaralarına 2-3 gün içinde yaklaşık 5 milyon doları aşkın para gönderdiğini belirterek, aradan süre geçmesine rağmen malzemelerin kendilerine teslim edilmediğini, bunun üzerine parayı geri istediğini ancak sanıklarla irtibatlarının kesildiğini ifade etti.
SANIKLAR SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Sanıklar ise verdikleri ifadede, suçlamaları kabul etmedi.
İddianamede, sanıkların aslında ellerinde savaş malzemesi olmadığı halde, olduğunu taahhüt ederek iştirak halinde dolandırıcılık eylemini gerçekleştirmek için irade birliği içinde hareket ettikleri kaydedildi.
İddianamede, “Şüphelilerin, savaş halinde olan bir ülkenin insanlarına yardım etmek gerekçesiyle müşteki ve mağdurları ikna etmek için malzeme alım-satımına ilişkin sözleşme düzenledikleri, ticari faaliyet kapsamında iş yapacaklarını söyleyerek para temin ettikleri, devlet büyükleriyle ilişkilerinin olduğunu belirterek karşı tarafı dolandırmak ve zarara uğratmak amacıyla iştirak halinde hareket ettikleri tespit edilmiştir.” değerlendirmesi yer aldı.
Bu bilgiler değerlendirildiğinde sanıkların eylemlerinin “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturduğuna işaret edilen iddianamede, “Şüphelilerin 5 milyon 103 bin 963 dolar değerinde nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri anlaşılmıştır.” tespitine yer verildi.
İddianamede, sanıkların, tanık beyanları, olay tutanakları, banka kayıtları, WhatsApp yazışmaları, telefon inceleme tutanakları, kriminal inceleme raporları, MASAK raporu ve dijital materyallerin incelemesine ilişkin bilirkişi raporları doğrultusunda, müsnet suçu işledikleri sonucuna varıldığı bildirildi.
Sanıklara, Türk Ceza Kanunu’nun, “nitelikli dolandırıcılık” suçundan ceza verilmesi ve cezanın, suçun birden fazla işlenmesi nedeniyle “zincirleme suç” kapsamında artırılması gerektiği belirtildi.
26’şar yıl 3’er aya kadar ayrı ayrı cezalandırılmaları talep edilen sanıklar, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde, 6 Kasım’da hakim karşısına çıkacak.
Bir yanıt yazın