Konya’da yaşayan ilkokul 3’üncü sınıf öğrencisi B.Ş., nisan ayında annesine babası M.Ş.’nin kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Anne bunun üzerine Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığına giderek eşi hakkında şikayetçi oldu. M.Ş. şikayet üzerine jandarma tarafından gözaltına alındı.
6 Nisan günü tutuklanan M.Ş., ifadesinde eşi ile tartıştığını, kayınpederi ile de aralarında husumet olduğunu bu yüzden kendisine iftira atıldığını iddia etti.
Seydişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, M.Ş. hakkında “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan 22 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı.
İddianamede; Mağdur B.Ş.’nin babası tarafından cinsel istismara maruz kaldığı, durumu annesine anlatması üzerine olayın ortaya çıktığı ifade edildi.
SMS’LER İDDİANAMEYE GİRDİ
İddianamede ayrıca, annenin, eşi M.Ş.’ye attığı “İnsan kendi çocuğuna bunu yapar mı?” mesajına, “Hayatımın en büyük hatası bu biliyorum. Senden utanarak af diliyorum. Affet beni yalvarıyorum. Şimdi herkes duyacak mı? Benim bu hatam affedilecek gibi değil; biliyorum ama beni affet yalvarıyorum sana” cevabını verdiğinin belirlendiği yer aldı.
İddianamede, “Bu deliller doğrultusunda mağdure ve müştekinin beyanları ciddi ve inandırıcı olduğu görülmekle, şüphelinin eylemlerinin nitelikli cinsel istismar suçu oluşturduğu nedeniyle 22 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına kamu adına iddia ve talep olunur.” ifadelerine yer verildi.
Davanın ilk duruşmasına sanık M.Ş., anne ve taraf avukatları katıldı.
Anne ifadesinde, şunları söyledi:
“Yanlış anlaşılmanın düzeltilmesi için buradayım. Eşimle tartışmıştım. Öncesinde bir kadınla görüşmelerini yakaladım ancak affettim. Bir daha asla böyle bir şey olmayacağına dair bana söz verdi. Tekrar yakalayınca konuşmadım. Bana neden uzattığımı söyledi? Ben de söz vermiştin, yapmayacaktın deyince tartışma başladı. Çocuklar tartışma anımıza şahit oldular. Çocuklar da kötü oldular. Kızım yanıma geldi ve ‘bir şeyler söyleyeceğim’ dedi. ‘Babam bana bunları yapıyor’ dedi. Başımdan kaynar sular döküldü. Kızım bana bunları anlatırken eşim de evdeydi. Ancak farklı odadaydı. İhtimal vermedim ancak tekrar anlattırdım. Yatak odasına eşimle konuşmaya gittim. Bağırıp, çağırdım. ‘Ne biçim insansın’ dedim. Bana kesinlikle böyle bir şey yapmadığını söyleyip, telefonu gösterdi, ‘Benim en büyük hatam; bu telefon’ dedi. Dinlemedim zaten çok sinirliydim. Kayınvalidemi aradım ve yanına gittim. ‘Çok utanıyorum. Böyle bir durum var’ dedim. Oğlunu çağırdı, orada kabul etmedi. Böyle bir şey yapmadığını söyledi. Evdekiler gidince durumu aileme anlattım. Ertesi gün adliyeye gittik.”
Anne mahkemede şikayetini geri alırken, şunları söyledi:
“Zaten eşim tutuklandı. Çocuk durgunlaştı. Kızım yanıma geldi ve babasının çıkıp çıkmayacağını sordu. Bana, ‘Telefonda izlediğim bir videoda bir çocuk babasının yaptıklarını anlatıyordu. Ben de sizin ayrılmanız için aynılarını söyledim. Babamın hapse gireceğini bilmiyordum’ dedi. Savcılığa gittiğimde eşim beni aradı, ‘Adliyede olduğumu, boşanma davası açacağımı’ söyledim. ‘Çok utanıyorum, yapma’ dedi. Benim boşanmamdan korktuğu için bunları söyledi. Çocuğuma inanıp şikayette bulunmuştum. Ne kadar sağlıklı bir evlilik olur bilmiyorum, ama boşanma davası da açmadım. Olay sebebiyle şikayetçi değilim.”
SAVCI VE MAHKEME HEYETİNDEN “KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ” VURGUSU
M.Ş. ise savunmasında suçlamaları reddedip, “Gerçekten suçsuzum. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum. Çiftçi biriyim. Her şeyim tarlada kaldı, kaldıramadım.” dedi.
Mahkeme heyeti de olay günü annenin, “İnsan kendi çocuğuna bunu yapar mı?” mesajına sanığın verdiği cevabı hatırlattı.
Bunun üzerine M.Ş., “Bu mesajı, mesajlaştığım kadınlar için yazdım. Çocuğumu kastettiğine dikkat etmedim..” diyerek cevap verdi.
Savcı, sanığın üzerine atılı suçun işlendiği yönünde sanık savunması, dosyadaki delillerin kuvvetli suç şüphesi bulunması nedeniyle tutukluluk halinin devamını talep etti.
Mahkeme heyeti de sanığın deliller kapsamında kuvvetli suç şüphesi nedeniyle tutukluluk halinin devamına, akıl sağlığının yerinde olup olmadığınına ilişkin rapor alınmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Bir yanıt yazın